AKUT’u kısaca tanıyabilir miyiz?

AKUT için, 1996 yılında bir avuç dağcının öncülüğünde gönüllülük ve karşılıksız yardımseverlik ilkeleriyle kurulan, Türkiye’nin son derece hazırlıksız yakalandığı 17 Ağustos 1999 Depremi’nde de büyük yararlılıklar gösteren ve o günden bugüne dek de, öncü ve lider kurum olma sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmek amacıyla, sürekli olarak kendini geliştirmeye çalışan, giderek büyüyen, Türkiye’nin ilk gönüllü arama kurtarma takımı diyebiliriz. Arama kurtarma konularında ülkemizin öncü kurumu olan AKUT, bugün için 33 bölgede örgütlenmesini tamamlamış durumdadır ve 1500’ün üzerinde gönüllüyle çalışmalarını sürdürmektedir. Sadece Türkiye’de değil, dünyanın büyük afetlerinde de arama kurtarma çalışmalarımızı koordine ettiğimiz derneğimizin yanısıra, vakfımızla da çok çeşitli sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Spor Kulübü, Yayınevi, Çocuk Akademisi, Üniversite Toplulukları, Eğitim ve Araştırma Enstitü, Lise Afet Bilinçlendirme Eğitimleri gibi çeşitli kurumsal yapılarımızla da ülkemize ve milletimize hizmetlerimizi sürdürüyoruz.

Arama kurtarma operasyonlarında Arvento Araç Takip ve Kişi Takip Sistemlerini kullanmaya nasıl karar verdiniz?

AKUT olarak gönüllü olsak da sorumluluklarımızın ne kadar önemli ve yaşamsal olduğunun farkındayız. Bu nedenle gelişen teknolojiyi ve dünyanın ileri ülkelerindeki yeni gelişmeleri de takip etmeye özen gösteriyoruz. Bu tür her gelişme ve yenileşme hem operasyonel kabiliyetimizi yükseltiyor ve gönüllülerimizin daha güvenli çalışmalarını sağlıyor hem de daha fazla sayıda operasyona katılabilmemize ve daha iyi sonuçlar alabilmemize katkıda bulunuyor. Arama kurtarma operasyonlarımızda araçların belli bir noktadan sonra hareket edememesi ve personelin arazide yoluna yürüyerek devam ediyor olması, hem personelin takibi ve yönlendirilmesi hem de ekibin güvenliği açısından kişi takip cihazlarını kullanmaya karar vermiştik. Kullandığımız GSM’ler ve telsiz altyapımızla birlikte dijital haritalarımızla Arvento sistemlerinin uyumunu sağlamak için yaptığımız testlerde de çok olumlu sonuçlar aldık ve artık arazide geniş alanlarda çalıştığımız hemen tüm operasyonlarımızda bu teknolojiyi kullanıyoruz.

Arvento’nun Araç Takip ve Kişi Takip sistemleri, arama kurtarma gibi, personelin arazide her an, her yerde olabileceği ve nerede olduğunun gerçek zamanlı olarak bilinmesinin bazı durumlarda yaşamsal derecede önemli olduğu bir konuda, ekiplerimizin güvenliğini ve verimliliğini ciddi anlamda artıran bir kapasite sağladı bize. Merkezden, arazideki ekiplerimizin harita üzerinden takibini yaparak, güncellenen bilgilere göre ekiplerimizi çok daha sağlıklı yönlendirebiliyoruz ve her an nerede olduklarını görebiliyoruz. Artık aranan bölgeleri, hedefin olası yerlerini, ekiplerin mevcut durumunu rahatlıkla Merkezden takip edebiliyoruz ve gerekli yönlendirmeleri yapabiliyoruz. Arvento’yla hem daha verimliyiz hem de daha güvenli hissediyoruz.

Arvento Sistemlerini tercih etmenizin nedenleri nelerdi?

Türkiye’nin arama kurtarma alanındaki öncü ve en tecrübeli kurumu olarak, her zaman, operasyonlarda nasıl daha hızlı hareket edebiliriz, operasyona çıkan gönüllülerimizle arazi koşullarında nasıl daha verimli temas kurabiliriz ve onları daha doğru yönlendirebiliriz düşüncesinden yola çıkarak, Arvento firmasının Araç ve Kişi Takip cihazlarını kullanmaya başladık. Uzunca bir süredir bu projeyle ilgili çalışıyoruz, test aşamasında da, zamana karşı yaptığımız gerçek operasyonlarda da gayet olumlu sonuçlar aldık. Bizim bu konudaki ihtiyacımızı önemli ölçüde gideren bir sistem olduğu için de memnuniyetle kullanıyoruz. Yeri gelmişken, bu konuda Arvento’ya, AKUT için çok önemli olan bu destekleri ve ilk günden itibaren gösterdikleri anlayış ve çözüm odaklı tutumları için tekrar teşekkür etmek isterim.

Arvento Sistemlerinden arama kurtarma operasyonlarında nasıl faydalanıyorsunuz?

Araç ve Kişi Takip cihazlarımızla, arazide operasyona çıkan gönüllülerimizin ve tüm ekiplerimizin bulunduğu lokasyonları gerçek zamanlı olarak görerek merkezden yönetebiliyoruz ve çeşitli kaynaklardan merkeze ulaşan tüm bilgileri birleştirerek, sahadaki ekiplerimizi yüksek olasılıklı bölgelere daha doğru olarak yönlendirebiliyoruz ve operasyonlarda daha verimli ve daha hızlı hareket edebiliyoruz. Operasyon sonrasında yaptığımız debrief toplantılarında da başından sonuna tüm süreci, zamanlarıyla, kilit hamlelerle, noktasal pozisyonlarla birlikte tekrar harita üzerinden canlandırabiliyoruz ve daha sağlıklı analizler yapabiliyoruz.

Arazide çalışanlar, coğrafi engeller nedeniyle, sadece gözlerinin önündeki yerlere ve ellerindeki haritalarla da ancak bir kısım araziye hakim olabilirler. Oysa onların hareketini, haritanın bütünü üzerinden merkezden takip edebilen harita konusunda uzmanlaşmış gönüllülerimiz, sahadaki ekipleri büyük bir verimlilikle çok daha doğru yönlendirebiliyorlar. Bu giderek gelişen ve artık arazi kullanımına daha uygun hale gelen teknoloji, bizim de tüm süreci başka açılardan görebilmemizi ve yorumlayabilmemizi sağladı.